Önce ailede çalışan sayısı azaldı. Kendilerini şanslı sanarlarken son çalışan da işsiz kaldı. Almanya’da yoksulluktan bahsedilirken bu sorunun çok kısa sürede bu aşamalara varacağını kimse kestiremiyordu. Her yıl üretimden doğan milli hasıla artışına karşılık zenginlerle fakirlerin ellerine geçen pay oranı açılmakta. Nüfusun % 20’sini oluşturan ve zenginler diye tanımlanan kesim toplamın üçte ikisini süpürürken, toplumun yarısı ise % 4 ile yetinmekte. Bu oranlar genel bir dengesizliği açıklasa da asıl felaket doğuda ve göçmenler arasındaki yoksullukta. Almanya’da „en alltakiler“ diye bir kavram oluşmuş durumda ve politikacılar kabul edilen bu acı gerçeğe çare üretemiyorlar. Aslında bu sınıf farkını yaratan da onlar. Sözde 1 Euro Job, Mini Job diye ürettikleri çözümler bu kesimin daha da aşağılara bir daha toparlanamamak üzere düşmelerine yol açıyor. Göçmen ailelerinde gözle görülür derecede olan işsizlik ve beraberinde gelen yoksulluk sosyal ihtiyaçların karşılanamamasına, çocukların eğitimine olumsuz etki ediyor. SPD yakını Friedrich-Ebert-Vakfı yaptığı son araştırmada yoksulluk sınırı altında yaşayanların oranını %8 olarak açıkladı. Program çalışmaları yapan iktidar ortağı SPD bu gerçekle yüzyüze kalınca bir inisiytif kurulması gereğini ortaya attı. Sol Parti temsilcileri ise bu problem hep vardı ancak görmezden gelindi şimdi garip bir şekilde ele alınmaya yani üzerinden politika yapılmaya çalışılıyor diyorlar. En azından bu konunun gündeme gelmesi ortada tartışılıyor olması bir bakıma Almanya’nın ‚soyal devlet’ rolünü hatırlaması kaba sömürüye engel olabilir. Ortaya „Zengin Vergisi“ diye bir kavram atılınca hoplayan CDU ise henüz bu kavrama ilişkin bir söz söylemiş değil. Büyük şehirlerin varoşlarında, doğuda ve göçmen ailelerinin içinde gözle görülür bir yoksullaşma çıplak gözle görülür durumda ve önlem gerektiriyor. Almanya dünya ihracat rekortmeni bir ülke. Milli hasılası için sıfırlar yetmiyor. Sosyal Devlet olmanın verdiği sorumluluğu hatırlamak zorunda olanlar önce „en alttakilerin“ sorununa çözüm bulmalı sonra ülkede adaletli bir gelir dağılımı sağlamalıdırlar. Bu koalisyon aslında tam da bu amaçla kurulmuştu.
Mevcut konular hakkında, terbiye sınırları aşılmadan, kişiler rencide edilip haklarına herhangi şekilde saldırı olmadan görüşler yazılır. Yazılanların sorumluluğu sadece yazan kişiye aittir. Değerli zamanınızı ve yorumlarınızı bizlerle paylaştığınız için teşekkür ederiz. Yukarıdaki bilgilerinizin doğru olmadığı veya eksik olması anlaşılması durumunda yorumunuz yayınlamayabilir.. Mesajınızın sorumluluğu tamamen size aittir. mavigazete de, söz konusu mesajın uygun olmadığı bildirilirse veya resmi mercilerce bu konuda bir tespit veya inceleme talebi gelirse, mesajı yayınlanmama durumu vardır.
Bundestag erleichtert Unternehmensgründungen
Größte GmbH-Reform seit mehr als 100 Jahren
Täglich begeben sich Millionen Menschen auf den Weg zu neuen unbekannten Orten und Kulturen, ob...
Çakıcı Efe İkinci Abdülhamit|in Istibdat z;netimine karşı onüç yıl, ikinci Meşrutiyet’ten...